3 Temmuz 2009 Cuma

Bir Laff-A-Lympics Ornegi Olarak Fraport-Lauf

Efenim saka gibiydi. Bildigin sakaydi butun organizasyon. Fraport bunyesinde bulunan butun calisanlarin katilabildigi Fraport-Lauf, dun aksamustu saatlerinde basladi. Lufthansa'sindan bilmemne airline'ina kargoculardan Fraport yoneticilerine kadar herkes katilimciydi. 5 ve 10 kilometrelik kosular yapilacak ve Fraport'a ait olan ancak havaalaninin disinda, sehre 10 km kadar mesafede bir ormanda kosulacakti. Biz de Politika ve dis iliskiler departmani olarak 5 km.lik yarista 4 kisi olarak yerimizi almaya kosa kosa gittik ormana. Tam kayit islemlerimizi

bitirip numaralarimizi almistik ki hava bir anda kararmaya basladi. Heyhat saat daha 5. Imkansiz! Derken firtinanin patlamasiyla tentelerin altina kacmamiz bir oldu.. Oyle korkunc bir hava vardi ki ucup kosucam en birinc olucam edasi icindeki kendini begenmis Lufthansa'lilar bile "Bu hava duzelmez, acaba evlere mi dagilsak" moduna girdiler. Tam yagmur durdu, hasar nedir diye etrafa dagildik ki ne gorelim? Kosu pistini su basmis. Hop bu sefer itfaiyeciler imdadimiza kostu, butun suyu cektiler. Isinma turlarina

baslanacakti ki gum! Bir daha bir yagmur patlamasi. Artik millette sinir kalmadi, herkes guluyo ama yagmur oyle boyle degil.. Bir an eve donemeyecegimizden korktum.. Neyse bu seferki kisa surdu, itfaiyeciler kosu pistini temizlediler ama 5 km.nin 3'u orman icinde.. Oralar ne halde bilen yok.. Tamamen cengaverlik ornegi olarak basladik yarisa.. Bizim departmandan Frank yakin zamanda 2 kere operason gecirdi ve asiri kilolu oldugu icin de kalp krizi korkusuyla yarisa katilmak istemiyordu. Ama benim israrlarim sonucu katildi zavallim. Baslamadan bana bin kez yemin ettirdi onu yarisin ortasinda birakmamam icin.. Meger gecen sene fenalasmis, ilk yardim ekipleri ormanda mudahale etmisler. Ben de "Rahat ol yau, muhabbet ede ede kosariz" falan dedim gerci.. Ama beni bilenler bilir, icimde bir adet oynadigi her oyunu kazanma hirsi olan canavar yatmakta. (Babamdan gecmis diye tahmin ediyorum.. Kendisi de tavlada yenilince trafik canavarina donusuyor..) Ilk basta oyle guzel guzel gidiyorduk, muhabbet ede ede yavastan.. Frank ter atmaya morarmaya basladi ama sorun yoktu, kosu bu. Ama sonra Lufthansa'dan tipler birer ikiser bizi gecmeye baslayinca bende bir sinirdir kendini gostermeye basladi. Zavalli Frank yanimda surunuyor resmen, ben de "Hadi bak! Su Lufthansa'lilari gecelim sana dondurma ismarlicam.. Hadi yapabilirsin" modunda herifin ustune gidiyorum.. Adam iyice kipkirmizi oldu. Konusamiyor zaten. Birileri daha bizi gectikce bende devreler karisiyor. Frank de zavallim durumunun ciddiyetini bana kavratabilmek icin kiz arkadasinin onun icin nasil endiselendigini, yarismaya katilma diye yalvardigini, sadece benim icin katildigini falan anlatiyor.. Ben de "hii super, hadi biraz daha tempo" modundayim.. Ana sonra bir baktim adamin renk gitti, boyle bir yalpalamaya falan basladi, acayip tirstim! Dedim " yaa manyak misin yavas yavas ormanin tadini cikara cikara gidelim, bak hava ne guzel yagmurdan sonra doga muthis, gunes de acti oh mis.." Icimden kufrediyorum ama. "Gittim kosacak en gerzek adami buldum, sonuncu olmazsak iyidir, bak bunlar da gecti bizi. O ne, kadin en az 50 yasinda ve gecti bizi.. Allam ciglik atmak istiyorum!" Bir yandan zavalli Frank selale misali ter atiyo kiyamiyorum. Ama sunu anladim, bir erkek bir spor dalinda kotuyse zinhar buna kalkismamali. Adamin karizma gozumde oyle bir cizildi ki ne yapsa duzeltmesine imkan yok. Super komik, cici, sirin bir insan ama odur yani. Hehe. Cok komikti hali be! Korku filmlerinde ilk oldurulen gozluklu sisko cocugu al iste Frank o. Seviyorum o ayri. Butun bu asagilanmaya ve eziyete benim icin katlandi. Yalniz yol boyunca o kosarken benim yuruyo olmama aldirmayan Frank, finish'e yaklasirken "Ya nolur sen de kosar gibi yap, yoksa kiz yuruyo Frank debeleniyo dedirtmeyelim nolur.." deyince cok icim acidi be Atam. Koca mudur tabi Fraport'taki onca yil oturttugu imaji yikmaya gerek yok bir kosu icin :) Yalniz sunu anladim. 5 km kosusunun adindan tirsmisim sadece. Kendisi gayet "eee bu kadar miydi" dedirten cinsten, eften puften bir seymis. 10 kilometreye katilsaydik keske dedik (Sara ve Kaori'yle tabi, Frank o sirada nefes almaya calisiyordu:P) Oktoberfest modunda koca koca tentelerin altinda barbeku etleri lup lup goturup biralari huplettik mi? Evet. Kupa toreni yapildi, muzik, eglence.. En son sira cekilise geldi. Frank daha onceden soylemisti "Ben her sene 20 bilet alirim. Bana cikmaz ama etrafimdaki herkese cikar" diye. Ben de abartiyor sanmistim. Hatta adamin biri sen bana ugurlu geliyorsun diye geldi Frank'in yanina oturdu. Son iki senedir buyuk odullerden kazaniyormus Frank sayesinde. Hehe, Frank bi pok kazanamadi. Ben masa tenisi raket takimi, semsiye, makyaj cantasi, dijital cerceve kazandim. O Frank'e ugurlu geliyorsun diyen adam da gitti birincilik odulunu kazandi! Biz sok gecirdik! Frank gulmekten oldu.. Bu sefer loto oynayalim beraber %50 kirisalim demeye basladi, ki butun bu olanlardan sonra akla yatkin geliyor. Oldukca Alman olan bu eglencenin ardindan, evlerimize donduk. Bir de hatira t-shirt'u aldim. Ama bence bugunden en buyuk kazancim, o debelenme halinde bile Frank'i ortalikta birakmayarak guvenini kazanmam oldu. Adamla mudur-stajyer iliskisinden asker arkadasi iliskisine terfi ettik. Her yerde "yeni kahramanim" diye beni anlatiyor. Hehe, biz Turkuz olum, oyle aman da bitirmeliyim deyip herifi ortada birakmayiz, sozumuz sozdur! Ama cidden Frank'i o kadar sevmeseydim o Lufthansa'lilar gecerken icimde bagirip cagiran canavari susturamazdim. Sevildigini bilsin kerata! Neyse tabi olay nerde Laff-A-Lympics'e baglaniyor, o da soyle.. Aslinda butun olay bir Laff-A-Lypmpics gondermesiydi benim gozumde.. Pis Lufthansa'lilar Scooby'lerdi tabi ki.. Her zaman sporcu, fit ve kazanan killar. Hic sevmem Scooby'leri. Really Rottens yoktu burada, ki en sevdiklerim onlardir, hep onlari tutardim ben. Biz de sanirim Yogi'lerdik.. Hani kazanacak olsalar bile hileye kesinlikle basvurmayip 2. olmayi tercih edenler, yardimlasma delileri. Icimde yatan Really Rottens sevgisi bambaska, o Frank olmayacakti da ben de degerli gibi "keh keh keh" diye gule gule o Lufthansa pislerinin ayaklarini kaydiracaktim ama, neyse bir dahaki sefere diyemiyorum, seneye ancak izleyici olarak katilabilirim. Artik Lufthansa'lilarin kosacagi yere civi filan atarim, kirik cam, yag falan :) Kotuyum olum.

Hiç yorum yok: