6 Aralık 2012 Perşembe

Sam says it right!


"It's like in the great stories. The ones that really mattered. Full of darkness and danger they were and sometimes you didn't want to know the end, because how could the end be happy?

How could the world go back to the way it was when so much bad had happened?

But in the end, it's only a passing thing this shadow. Even darkness must pass. A new day will come. And when the sun shines, it will shine out the clearest.

Those were the stories that stayed with you that meant something. Even if you were too small to understand why. Folk in those stories had lots of chances of turning back, only they didn't. They kept going because they were holding on to something.

[frodo: what are we holding on to, sam?]

That there's some good in this world, mr. frodo. and it's worth fighting for."

1 Haziran 2012 Cuma

Bir Siirt Gecesi: "Parayla Değil Sırayla"

Nihohaaa! Sonunda ailedeki yasli kadinlara aglamak / kendimi acindirmak zorunda kalmadan, agiz tadiyla 100 adet kitel (2'den sonra adami öldüren bişe), 500 metre bumbar yeme lüksüne sahibim! Evin yakınlarında "Mardin Kaburga Sofrası" açıldığını duyunca, sevgili ablamla Siirt Gecesi yapmaya karar verdik, ve multinet'le ödeyeceğimden kelli, sıra gecelerine de refere olması babında mottosunu "Parayla değil sırayla" koyduk. Oyhş diyorum sayın seyirciler. Aman sabahlar olmasın!


22 Mayıs 2012 Salı

OSHO, GMAT ve Egitim sistemi uzerine..

GMAT sinavini bilenler bilir. (biz buna kendi aramizda gımat diyoruz) Isletme masteri yapmak istiyorsaniz, hele de yurtdisinda yapmak istiyorsaniz, bu guzide sinavdan minimum 550 almaniz gerekmektedir. Turkiye'de Bogazici mesela 550'den asagisini kabul etmezken, Bilgi bazi bolumler icin 450'yi taban puan olarak alir.. Yurtdisindaki iyi okullarin GMAT ortalamalari 700 civarindadir. (Stanford 730, benim Singapur'daki okul 740 etc.) Olay su ki, GMAT'in hala cozmus sayilmadigim bambaska bir mantigi vardir.. Ozellikle ingilizcesi hayvanca zordur. Hayatinin son 20 yilinda aktif ingilizce ogrenmis/konusmus, lisede dil bolumu okumus, OSYM'den %100 burs kazanip Universite'de de ingilizce edebiyat okumus ve son olarak 120 tavan puanli TOEFL IBT'den 115 almis bendenizi sahsen bir aptala cevirmeyi basarabilmis, sorular karsima gelince "hmm.. bence cevap a sikki, ama GMAT mantigina gore c sikki olmali, uff hangisini isaretlesem :@" sorunsalina suruklemis bir sinavdir kendisi.. ve hayati boyunca matematikten hep zorla gecen biri olarak, GMAT icin arkadasimdan matematik dersi almam sonucu, hayatimda ilk defa bir sinavda matematik netim ingilizce netimden fazla cikmistir. Simdi bu dogal fenomeni bir kenara birakirsak, matematikle kafayi yememin ingilizcemi pic etmesi - daha dogrusu GMAT mantiginda dusunmeye calisarak kendi ic gudulerime kulak vermemem - olayini OSHO'nun bir hikayesinde goruyoruz.. "Allahim, embesil degilim olley" nidalariyla asagidaki hikayeyi sizlerle paylasmak istiyorum..


Osho, egitim sistemi hakkinda asagidaki hikayeyi yazmis..





Bir gun ormandaki hayvanlar bir araya gelerek okul acmaya karar verirler. Bir tavsan, bir kus, bir sincap, bir balik ve yilanbaligi yonetim kurulunu olustururlar. Tavsan, mufredatta kosmanın bulunmasini istemektedir. Kus, ucmanin dahil olmasini; balik, yuzmenin dahil olmasini ve sincap, agaca tirmanmanin mutlaka zorunlu dersler arasında olmasi gerektigini soylemektedir. Butun bunlari bir araya getirip, bir mufredat programi yaparlar. Ve butun hayvanlarin bu dersleri gormesini isterler.



Tavsan, kosu dersinde a aliyor olmasina ragmen, agac tirmanmak onun icin cok ciddi bir sorunmus. Surekli kafa ustu dusuyormus. Bir sure sonra beyni hasar gormus ve artik eskisi gibi kosamaz olmus. Artik kosuda a almak yerine, c alıyormus. Ve tabii, agac tirmanmada hala zayif aliyormus. Kus, ucmada cok basariliymis; ama sira toprak kazmaya geldigi zaman, o kadar basarili degilmis. Surekli gagasini ve kanatlarini kiriyormus. Bir sure sonra, toprak kazma notu hâlâ f olmasina ragmen, ucma notu c’ye dusmus. 



Sonucta, sinif birincisi olan hayvan her seyi yarim yapabilen, geri zekâli yilan baligi olmus. Ancak egitimciler cok mutluymus çunku herkes butun dersleri goruyormus. Ve buna “genis tabanli egitim sistemi” demisler..



18 Mayıs 2012 Cuma

Fransa'dan mi geliyorsun?

Hayatimda "yenilik" yapmayi.. Bir isyerindeki "yeni" kisi olmayi, "yeni" arkadaslar edinmeyi.. kisaca "yeni" kavramini neden bu kadar cok seviyorum? Sanirim her yenilikte eskilerin uzerini cizip yeni bir sayfadan baslayabildigimiz icin. Soyle soyleyeyim: yeni isyerinde insanlarin hakkimda bildigi 2-3 seyden biri, Fransa'yla alakali bir kisi oldugum (Bazilari surekli gittigimi dusunuyor, bazilari erkek arkadasimin orada oldugunu - ki iki gorus de umurumda degil).. 3 gun ortadan kayboluyorum mesela, ofise geldigimde aldigim ilk tepki "Oooo Fransa'dan mi geliyorsun?" Hakkimda varabilecegi tek yargi bu abinin. Bu ne super bir seydir Allah askina? Kimse ama kimse, hakkimda 4 aydan daha geriye gidemiyor. Bu, -hayatimla ilgili edinecekleri bilgi kapasitesinin tamamen benim kontrolumde olmasi durumu- beni acayip mutlu ediyor. Hatta ozgur kiliyor diyebilirim. Ben gecmisle yuzlesmek istemedikce, gecmis pesimden gelemeyecek. Her seferinde "yeni"den sifirlayabilecegim hayati. Eskilerden bir deyis vardir ya "Bir agac dustugunde kimse gormemis/duymamissa o agac dusmemistir".. Benim "olmayan" yaralarim, "acilarim" veya "pismanliklarim" da, onlari yasadigim kisilerden uzak durdugum surece aslinda yoklar. 

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Birdy Nam Nam - Abesses

Bilir misiniz? Sufer sarki.. Loop'tan alamiyorum kendimi..

http://www.youtube.com/watch?v=qMYMC6atRoE&feature=youtu.be

15 Mayıs 2012 Salı

Kedidir Kedi




Babam az once itiraf etti.
Eve aldigim sosisleri bahcemizde baktigi 5 kedi arasinda benden gizli paylastiriyormus.
Hey Allam yaa.. Kizamiyorum :)

Kaza geliyorum der efenim

Soyle bir tespitim var. Herhangi bir arkadas grubunuzda olup da, kendini digerlerinden ayri tutup "Beni onlardan daha cok seviyorsun degil mi?" (Burada yazar kisi "Tabi senin yerin ayrı" demenizi beklemektedir) diye soran sahislar, ileride ariza cikarma ihtimalleri en muhtemel olan sahislardir. Tikkat olun aman deyim.

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Foursquare as a Networking Tool

Bundan yaklasik 6 ay once Foursquare'de beni ekleyen ve her check-in'ime yorum yapan expat abinin, su an calistigim sirketin o donemki CEO'su olmasi.. Beni uzun ve uzuuun israrlariyla ikna edip (2 phone interview + 2 f2f interview sonrasi onerdigi offer'in daha uzerinde bir offerle geri donmem sonucu) beraber calismaya baslamamiz, sonra onun ve butun ekibinin isten cikarilmasi.. Bir aydir bos olan odasina bakan masama her sabah oturdugumda hissettigim gariplik.. Ve oglenleri yemek yedigimiz ve abinin mayor'i oldugu Byotell'e bugun check-in yaptigimda mayor'lugun bana gecmesi. Ondan hic iz kalmamis gibi. Sanki yollarimizin kesismesinin tek amaci beni bu sirkete sokup yolumdan cekilmekmis gibi.. 

26 Nisan 2012 Perşembe

This incredible romance

At first, it's intoxicating. Irresistable.
Then it slowly becomes comfortable and safe. Like you have this cellular connection to it.
As if you've known each other forever. Like your oldest happiness.
And sometimes you're on the odds and sometimes you're making up.
Every now and then, you catch yourself in this transcendent moment, where you think to yourself  "God I'm madly in love with you and I always will be.."
And I think that's when it surprises me.

20 Nisan 2012 Cuma

Dream Cast of The Hunger Games Trilogy

Efenim bugün işte o kadar sıkıldım ki, iMDb'de kendime "Dream Cast of The Hunger Games Trilogy" yaptım. Hatta linki de burada: http://www.imdb.com/list/wjys3c03PEA/ 

3 Nisan 2012 Salı

My Elvish Name


Efenim aşağıda şöyle bir site var, olur da merak ederseniz Elfçe isminiz nedir diye bakabiliyorsunuz. Benimki çoğsüfermiş: Elwing Ar-Feiniel.