24 Haziran 2010 Perşembe

Simitci Amca

Kendinden nefret ettiren Turk insani zaman zaman da tekrar kendine asik ettirebiliyor beni.

Berbat bir gundem var zaten, herkesin ici sismis durumda.. Hava gundemden de berbat. 10 dakikalik yagmurda (hatta Rumelihisari'nda dolu yagmis ve tutmus.. 23 Haziran'da Istanbul'da yer kar tuttu yani.. saka gibi!) sel alan yollar, etrafimizi saran mutsuz ve doyumsuz insanlar, derken..

Sabah isyerimin onundeki simitci amcaya ugruyorum.. Simit 750 sanirim ama bende bozuk sadece 500 var. Utana sikila "Abi 500 var, 250 sonra odesem olur mu?" diyorum, bunun uzerine abi "Ya konusunu bile etme, hatta al sana bir de catal" diyor ve simidin yanina catal sikistiriyor.. Ehe parasini odemeden simit alana bir catal bedava :)

Seviyorum iste yurdum insanini.

Ise gelince millete anlattim bu durumu, bir arkadasim bu amcaya toplam alti milyon borclanmis, borcundan bahsedip ozur diledigi her an bir catal veriyormus amca :) Yoksa faiz gibi bisey mi bu yau? Ehe batinin sadece egitimini degil, okuzlugunu ve paranoyakligini da almis frankfurter sosis bildirdi efenim.

2 yorum:

Ohannes dedi ki...

simitçi amca olmak isterdim.yarının getireceği şeylere karşı hep güler yüzle ve dünyada alacak bir mesele olmadan mal varlığına gözüne dikmeden.

pharaoh dedi ki...

ya aynen zaman zaman sıfırlanmak süper bi keyif veriyo insana. mesela almanyadan dönerken 12 kilo eşya attım sadece havaalanında, yaşadığım 2 evde bıraktıklarımla kaç kilo ederdi bilemiyorum. kuş gibi oldum. sonra singapur'dan dönerken de orada aldiklarimi biraktim. sıfırlanmak aslında bir nevi yenilenmek. hayatta en korktuğum şey bir şeylere ölesiye bağlanmak sanırım.