31 Mayıs 2009 Pazar

Dalginim Dalginsin Dalgin


Cuma ogleden sonra artik hukuki belge okumaktan beynim sunger olmus vaziyette, bir yandan da gozum hep saatte, bizim diyarlara giden treni kacirmak istemiyorum. Kacirmanin bedeli 45 dakika daha beklemek cunku. Oldukca keyifsiz bir durum. Derken departmandan birileri gelip alakasiz yuz sey anlatiyorlar, eslik edip elimdeki isi bitirmeye calisiyorum, ve saate bakiyorum 17:30. Super! Hemen cikarsam 17:43'e yetisebilirim.. Gayet butun esyalarimi topluyorum, masami duzenliyorum, cantami alip kosa kosa asansoru yakaliyorum.. Havaalaninin bir ucundan digerine paldir kuldur variyorum. Allahim insallah Skyline gec kalmaz.. Aha! Super! 20 saniye sonra burada.. Tam binecegim sirada gozum duvardaki saate takiliyor.. Saat 16:30!!! Yahu ben daha demin 17:30 gormedim mi? Nasil boyle bir salaklik yaparim panigiyle ofise geri donuyorum. Gayet cantalarim vs. elimde hic bir sey olmamis gibi masama oturup, morarmis halde bir saat daha is guc takiliyorum.. Dalginim, dalginsin, dalgin.

28 Mayıs 2009 Perşembe

Korkuyorum len ecis bucus insanlardan, var mi?


Ya oldum olasi ecis bucus insanlardan korkarim ben. Boyle rahat olamam etrafimdalarken, kasilirim falan.. Okul sirasinda Oestrich-Winkel'de tek bir cuce kadin vardi, ben ne zaman okula gidip gelsem ayni saatlerde ortalikta olurdu, acayip tirsardim..
Aha simdi de su yukaridakinin kadin versiyonu Fraport'ta. Abicim kadini her gorusumde irkilmekten sapsala donen benim sansim olsa koca havaalaninda gunde 5 kez karsilasmazdim. Bir de marketing departmanindan cikmaz mi? Mutfagimiz ortak. Kahve vs. almaya her gidisimde zirt pirt karsilasiyorum, bir de nazik falan birsey boyle konusmaya calisiyor, ben iyice geriliyorum.. Derken bugun is cikisinda asansorlerin onunde karsilastik, bu bana almanca biseyler anlatmaya basladi.. Ben de en Cem Yilmaz edamla Ingili$ Piliiizz dedim, hani belki konusamiyordur adam gibi de susar filan diye - bu almanlarin yarisi ingilizceyi bilmediklerini zannettikleri icin odleri kopuyo konusmaktan, halbuki her lafa atlayan halkiminkine 5 basmakta bilgileri - neyse kadin hic bozmadan anlatmaya basladi..
Anam anam susmuyo, havaalanini bastan basa gectik gitmiyo, cildiriciym.. Derken "Ben de Wiesbaden'de oturuyorum" demez mi? Simdi isin yoksa bir de 40 dk.lik tren yolculugunda beraber takil. Hayir kadina karsi herhangi bir gicikligim yok, gayet de seker bir insan.. Ama yapamiyorum arkadas, boyle insanlarla rahat rahat iletisemiyorum.. En son ayrilirken "Sabah kac treniyle gidiyorsun ise?" dedi, eveleyip geveleyip onun gittigi treni ogrendim. Demek ki neymis, 07:43 trenine zinhar binilmeyecekmis. Igrenc bir insanim biliyorum. Ama bu insanlarla ya-pa-mi-yo-rum!!!

Mikhail diyorum?!? Nooluyo len diyorum!!!


Lenn.. Lennn.. Lennn!! Saat 21:54 sayin seyirciler. Ve hava hala aydinlik, hatta bildigin mavi gokyuzunu goruyorum. Isin en korkuncu ne yazik ki Finlandiya'da degilim. Bu normal degil beaaa imdaaatttt!!!!