
30 Haziran 2009 Salı
Istanbul'a yabancilasiyor muyum ki acep? :S
Bir hafta sonra bu sehri terk edecegime inanamiyorum. Belki Kasim'da donecegim, belki de bir daha burada yasamayacagim, kim bilir.. Nisantasi'ni biraz buyut, bir kumarhane, bir kac adet daha kilise, muze, heykel, kutuphane vs. ekle, al sana Wiesbaden. Sevdim ben burayi yau. Ilk goruste askti hatta. Oestrich-Winkel'den her cikisimda nefes aldigim yerdi burasi. Mainz gibi ogrenci sehri degil, sehir sehir kokmuyor boyle, insanlar uzerinize gelmiyor. Hessen'in baskenti olmasindan kaynakli belki, belki de milyonerler sehri olarak bilinmesinden bilemiyorum. Gecen her uc arabadan birinin ustu acik, insanlar super cici. Cok kozmopolit. Binalarsa inanilmaz. 2. dunya savasinda Heidelberg gibi buraya da dokunmamislar. Siir gibi bir mimarisi var buranin. Ilginc bir sekilde yer altinda termal su bulundugu icin ve sehrin ortasinda "source/kaynak" denilen bir cesme falan da var hatta, bu sehir kisin bile sicak. Etrafta kar olsa bile "yerden isitmali sehir" diye dalga geciyoruz. Ama cidden oyle. Seviyorum.

Aradaa Kaldiiiimm.. Taaamm Aradaaa...

27 Haziran 2009 Cumartesi
Yagmurun sesine bak..

26 Haziran 2009 Cuma
Kadinin yemekle imtihani
Dogal olarak herkes kendi potansiyelinin en tepesine cikmak ister. Erkeklerdeki bu "para kazanmaliyim" teranesini anlamasam da, "Get rich or die trying" mantalitesini kabul ediyorum. Bazi insanlar aileden zengin olduklari icin, boyle bir dert icinde degiller. Olsa olsa serveti koruma gelistirme korkusu olabilir. Bazi kucuk sansli azinlik, biraz azim, biraz da yukaridakinin yardimiyla farkli standartlardan geliyor olsa bile besin zincirinin kabul edilebilir bir noktasina cikabiliyor. Ama bir o kadar da cok kisi, bildigin memur gibi calismalarina ragmen (tamam iyi kazanan memurlar da olabilir bunlar) hayatlarinda bundan daha oteye gidemeyeceklerinin bilincindeler. Bu noktada takindiklari su hali algilayamiyorum: Uzerlerinde bir yerlerden bulunmus cakma marka kiyafetler, eminonu'nden alinmis saatler, gozlukler, uzerlerinde garip bir hava boyle ben bir paris hilton'um bir christiano ronaldo'yum tavirlari, halbuki haberlerinin olmadigi gercek bu basitliklerinin uzerlerinden fena halde akiyor olusu. Neden kastiriyorsun kardesim? Ben de bunu anlamiyorum. Inter-cultural management alaninda "power distance relationship" diye bir kavram var. Uluslarin kendi iclerindeki gucun esit dagilmamasini kabullenip kabullenememeleri uzerine degerlendiriyor. Yani mesela Japonya'da genc biri kolay kolay yukselemez, orada aslolan hiyerarsidir. Ama bundan dolayi sinir de yapmaz, makul karsilar. Iste bizim durumumuz bence bu guc iliskisini kabul edememekten kaynaklaniyor. Sokaktaki adam da istiyor ki cakma da olsa Rolex taksin, etrafindaki bu ayrimi yapamayan hatunlara hava bassin, bu yolla gucu elde etsin. Iste erkeklerin para kazanmaliyim derdinin sorunu da burda. Guc, etkileme gucu, elinde tutma gucu, tamamen paradan kaynaklaniyor bunlarin gozunde. Bu nedenle de ister varos cocugu, ister memur, ister plaza calisani (o ne yau) hepsi nasil olduklarindan ziyade, nasil gorunduklerine kafayi takmis durumdalar. Borclara girip lap top almalar, maaslarindan buyuk kredi karti faturalari vs. Hatun daha paralisi icin beni birakacak korkusu vs. Cidden cok aci.
Ayni muhabbetin kilo versiyonu da kadinlarda iste. Erkegin nasil daha paralisini bulunca ona kosmak kadin icin uygun gorulmus bir eylemse, kadinin da daha gencini, guzelini bulunca eskiyi kenara atmak erkeklere uygun bulunmus. Layikiyla yerine getiren de bol. Iste nasil bir erkek para kazanmaliyim, kazanamasam bile borclara girip yine de parali gorunmeliyim derken sicip batiriyorsa, kadinlar da guzellik ugruna bin turlu cileden geciyor: estetik, kuafor, kiyafetlere verilen milyarlar, ve en beteri de su sonu gelmez zayiflama cabasi. Bu ne kadar da aci bir ironidir be arkadas! Mesela bir erkek kel olabilir, killi olabilir, gobekli olabilir. Ama lutfen parali olsun. Kadin da iste salak olsun, gorgusuz olsun, egitimsiz, namussuz olsun ama guzel olsun degil mi? Bu tek ozellik diger butun cirkinliklerin uzerini ortebilir degil mi? Iste bu nedenden dolayi ortalikta 50 yasinda kapkara tenli saclari limon sarisi teyzeler goruyoruz. Kocalarini kaybetmemek icin ne yapacaklarini sasirmislar. Daha da beteri guzellik olcutunun sarisin olmakla bir oldugunu dusunuyorlar. Diger bir yandan 12-13 yasinda kizcagizlar anoreksiyaya yakalaniyor, sifir beden olma sevdasina. Bu arada erkekler bos durmuyor tabi, "Rus hatunlar genetik olarak mukemmel, turk kadinlari sekiz takla atsalar oyle ince oyle bebek gibi olamazlar". Saol be! Ben de mesela 3 gun diyet yapsam Heidi Klum'un kopyasi olacagimi saniyordum. Olmayacagim. Olmayacaksiniz. Allah askina kendinize gelin lutfen. Kendinizi sevmeye calisin biraz. Tabi ki spor yapin, yediklerinize dikkat edip, potansiyeliniz neye el veriyorsa onun en ustune cikmaya calisin. Ama tek tiplesmeyin. Hayati kacirmyain. Lida vs. gibi abuk subuk haplar alip sagliginizdan olmayin. Hayatta yemek yemek kadar keyifli bir kac sey var bunu kabul edin. Guzel olun. Cok guzel olun hatta! Ama bunun sizin yegane gucunuz olduguna inanmayin. Sevilmeniz icin tek sebep olarak gormeyin. Hayattan keyif alin ki, etrafa yaydiginiz isik guzellessin. Dogru insanlari kendinize cekin. Su kadar zamanda anladigim, ogrendigim budur.
25 Haziran 2009 Perşembe
Fraport-Lauf

19 Haziran 2009 Cuma
The Mighty Slytherins
Sigarayi Sev-mi-yo-rum!!

18 Haziran 2009 Perşembe
Mukemmel bir sabah
15 Haziran 2009 Pazartesi
14 Haziran 2009 Pazar
Ben guzele guzel demem..
13 Haziran 2009 Cumartesi
Pare Pare

Ya Tarkan'in bir parcasi var. Adi Pare pare. Nasil bir sarki o ya? Neden patlamadi ki bu zamaninda? Bildigin Placebo etkisi yapmiyosa adamda ne olayim! Oyle de agzina siciyor adamin. Bence Tarkan'in uzun zamandir yaptigi en iyi parca, muzisyenliginin gostergesi. Seven sevmeyen herkese cevabi. Bitmediginin kaniti. Tipiydi, kiyafetiydi, sevgilisiydi, cinsel tercihiydi her tur bok pusur salak konuya deginirken, bu adamin muzisyen kimligi baya bir geri planda kaldi. Ne yazik. Bence bu adamin degerini cidden bilmiyoruz.
http://www.youtube.com/watch?v=MciFcWGOtaY&feature=related
Ayrica cok fena eseklik edip sozlerinin bir kismini da yazmadan gecemeyecegim, icimde 14 yasinda bir genc kiz yasiyor ne mutlu bana:
hala dün gibi hatırlarım, her anını anıların
biraz hırçınım bu yüzden biraz hüzünlüdür hep bi yanım
hala sızlar için için her biri yaralarımın
dalgalıdır denizim bu yüzden, biraz ıssızdır hep kıyılarım
bir yanar bir sönerim
bir ağlar bir gülerim
pare pare buruktur hep sevinçlerim
dağ gibi derya gibi
bende acılar, şahidim şarkılar
ne zaman ümitle hayata göz kırpsam
çiçekler açsam, kapıma dayanır sonbahar
çok erken tanıdım, çok erken tattım
cilvesini kaderin
zamansız büyüdüm şimdi
kayıp çocukluk günlerim
Muhtesem Uclu
12 Haziran 2009 Cuma
Polonyali Kokusu

Cok irkci bir yazi bu evet. Super korkunc bir insanim, humanistler beni ilk gordugu yerde atese versin evet. Hos bes kismini gectiysek, simdi konumuza gelelim.. Ne kadar karsi cikarsaniz cikin sayin seyirciler, nasil bir hintli ne yaparsa yapsin baharat ve bir zenci de daha ne oldugunu cozemedigim ama zamanla bagisiklik gelistirilen garip bir sekilde kokuyorsa, Polonyalilar'in da kendilerine has bir kokulari var cicim. Nasil anlatsam, boyle terle karismis pudra uzerine sigara kokusu gibi.. Eskimisligin ya da cok kullanilmisligin verdigi garip bir esans. Cozemedim daha. Hatunlarla her haftasonu yakinen calistigim icin fazla fazla solumak zorunda birakildigim bir iksir. Cok kotu bir kisiyim evet ama napiym alisamiyorum.
Fitness First

Simdi burada yer gok Fitness First. Turkiye'de subesi oldugunu sanmamakla beraber emin de degilim. Kendisi eli yuzu duzgun bir fitness kulubudur efenim. Iceriginde Spa'dan pilates kursuna her tur kokos aktivite mevcut. Ben de sonunda bir Fraport calisani olmanin kaymagini burada yedim. Abiler uye giris ucretini almayip, aylik ucretin 3'te 2'sini kestiler saolsunlar, bir de uzerine 5 seans personal trainer verdiler. Daha ne isterim haci? E o zaman haydi kizlar spora!
Personal trainer dedigin seyin dogasini cozemedim henuz. Boyle cok acayip tipler mevcut, sanirsin manhunt'tan cikarip almislar, bir de entelleri var, benimki mesela.. Kendisi benim gibi bir Fraport calisani aslinda, gunduzleri havaalanindaki engelli yolcularla ilgileniyor, aksamlari da ek is olarak fitness hocaligi yapiyor, boyle kemik gozluklu entel tipli bisey, canim Javier'cigim. Kendisine dakika birden itibaren "Boss" diye hitap edip eti senin kemigi benim, ben bilmem bey bilir, sen ne dersen o olur kivaminda yaklastigim icin beni cok cok sevdi abim. Simdi haftaici her aksam is cikisi spora gitmekteyim. Insanin inanasi gelmiyor ama bir hafta bile fark yaratir mi? Yaratiyormus efenim. Bu olaydan aldigim gazla Singapur'a kadar spor + diyet. Bir ara eski is arkadaslarimla konustum, sagolsunlar cok yardimci oldular, 2 hap var. Biri CLA, yemeklerden bir saat once aliniyor, yedigin yemegin vucuda yag olarak depolanmasini engelleyip direkman yakilmasini sagliyor. Digeri de L-karnitin, ki bunu sporcular bilebilir, spora gitmeden yarim saat once aliyorsun ve spor yaptiginda direk yagdan yakmani sagliyor, ayrica baya da bir enerji veriyor. Iste ben bu haplardan da alacaktim ancak Javi "yassahh kardesim yassahh" dedi, ben de ben bilmem bey bilir deyip sustum. Arkadaslarim cidden yararini gorduler aslinda, ama bir bildigi vardir mutlaka. Ya da benim metabolizmama uygun degildir bilemiyorum. Ilk gun vucuttaki yag yuzdesini olcen alete girdigimde Javi'nin yuzundeki soku unutamicam :) Ablam zaten o skora ulasmis birine neden butun paketi bedava vermediklerine cok sasirdi! Hehe, son derece gaz moddayim bakalim bu gaz beni nereye goturecek?
Bubbles

Cok acayip. Hani dunyadaki herkesin birbirine 6 kisi uzaklikta oldugu teorisi vardir ya.. Az biraz etkileyici bir sey sundugunuzda, onu "word of mouth" yoluyla yaymak ne kadar kolay birsey degil mi? Dun aksam Turkiye'yle ilgili oldukca eski ama guzelce hazirlanmis kisa bir videoyu facebook'ta paylastim. Bu sabah facebook'a girdigimde, 7 farkli arkadasimin da videomu izleyip kendi profillerinde paylastiklarini gordum. Onlarin da kendi arkadaslarindan begenip paylasanlar olacaktir elbet. Iyi ya da kotu bir seyi yaymak ne kolay yau. Muazzam geliyo bana. Ve tehlikeli derecede guclu bir yontem. Insan bunu her amac icin kullanabilir degil mi? Hos bunun bin tane ornegini gorduk aslinda. Kimi medyatik olaylardi hatta ama durup dusununce cidden cok acayip geliyor. Kafamdaki komplo teorisyeni calismaya basladi yine :)
5 Haziran 2009 Cuma
Bazilari

Cok sonra, o muthis kisilik bu insanlarin agizlarina sicip, uzerlerinden silindir gibi gectiginde, artik kendilerini degersiz, bakimsiz, hayati boslamis ve her seyi akisina birakir halde bulduklarinda, aslinda neleri kacirdiklarin fark ederler. Yillar gecmistir, yipranan yipranmistir. Eski hayranlar yollarina devam etmistir. Ve artik tek yapabildikleri, 30 yil once bir sarkiligina populer olmus gobekli rock starlar gibi biralarini onlerine koyup sonu gelmez “Zamaninda ben neymisim be!” geyikleridir. Yazik ki ati alan uskudari gecmistir coktan.
4 Haziran 2009 Perşembe
Crackberry

Abicim nedir bu Blackberry aski? Off, kime soyluyorum tabi yurdumun bir yarisi Blackberry pesinde, diger yarisi iPhone'un launch edilecegi gun kapilardan tasar.. Oldum olasi herkesin bayildigi seylere kil olan ben, Blackberry'e de kilim efenim. Crackberry iste.
Bir de bazi insanlarin esyalardan canliymis gibi bahsetmeleri vardir ya, iste en cok ondan nefret ediyorum. Bir de mesela esyanin ismi yerine markasindan bahsedilmesi.. Organize Isler'de Cem Yilmaz teşevizyona "plazma" diyordu ya, "Hade git biraz PLAZMA izle".. Tam kilim boyle muhabbetlere.. Araba yerine "bmw" ama "be-me-ve" seklinde okur bu hiyarlar, iste telefon yerine de Blackberry diyen biriyle tanistim dun. O kadar da alakasiz bir ortam ki.. Herif hem benden ust duzey, hem cok onemli bir departmandan, hem de sirf benim keyfim icin o kadar yoldan kalkip gelmis yani kredibilitenin top noktasinda adam ama, tanistigimiz andan itibaren ilk 5 dakikada yemin ediyorum en az 7 kere "my Blackberry" dedi. Tamam kardesim Blackberry'n var anladik. Anlamadigim neyin gosteris derdindesın be adam? Gelmissin Fraport'ta hayvani bir noktaya, emlak sektoru patladiginda Dubai'den payini almissin, Londra'da calisip Amerika'da okumussun.. Kime neyin nispetini yapiyorsun hala? Ya ben acikcasi insanlarin gezip gorup, dunyaya dair bilinc kazandikca biraz daha efendilesip, iclerindeki o cig yumurcagi adam ettiklerine inanirdim ama bilmiyorum yau, herif Blackberry'm de Blackberry'm diye yedi gunumu.. Cok acayip..
Morluk mu? Kapiya carptim!!
Hani Amerikan filmlerinde falan boyle gerzek bir muhabbet vardir. Esas oglani essek sudan gelinceye kadar doverler, eve gelince hatun sorar "Askim neyin vaaarr?" Bizimki hic istifini bozmadan "Kapiya carptim" der ya.. Ben de hic anlam veremezdim bula bula boyle gerzek bir sebep bulmus olmalarini.. Yani bir insan kapiya nasil carpar? Ve carpinca oyle okuz gibi morluk olur mu? Olurmus sekerim.
Bu Fraport'un kapilari cok acayip. Kapi kolundan tutarak acamiyorsun. Kapiya 5 metre kala duvarda bir dugme oluyor ona basiyorsun ve kendi kendine iceri dogru aciliyor. Tabi kendi hesaplamasina gore gecebilecegin sureden sonra da sappadanak kapaniyor. Iste benim gececegim sureyi yanlis hesaplayivermis bugun, benim de telefonla konustugum bir anima denk geldi, kapi geldi caaatt diye alindan giristi bana.. Aman deyim, Sevda Demirel'den tokat yemis Hande Ataizi gibi oldum anacim! Bir de morarmaz mi orasi? Butun ofis gun boyu aile ici siddet goruyo muamelesi yapti bana yahu. Of anam of! Bir de aciyo deli gibi. Alacagin olsun alcak kapi :(
2 Haziran 2009 Salı
Benim icin Almanya budur abi!

Ben de turk ailenin nazik teklifini kabul ederek, staj baslamadan once Ren kenarindaki son huzurlu gunlerimi gecirdim. Wiesbaden'de kendime buldugum o muthis cati kati hayallerimi suslemiyor degildi ama bir sekilde O-W'ye veda etmem icin zaman lazimdi..
Bos icki siseleri.. Size ne ifade ediyor bilmiyorum ama bana evimi hatirlatiyor. Hatta dostlugu, O-W'de kimin evine gitsem, ilk gozume carpan bos icki siseleri olurdu.. Bu aslinda bir bakima teklifsizligin, birinin evine gidip rahat rahat dolabi acip istedigin seyi icebilmenin verdigi keyfi sembolize ediyordu benim icin. Evimizde yaptigimiz her partiden sonra, mutfagi girilmez hale sokan o yerdeki dizi dizi siseler, resmen sek sek oynayarak evde dolasabilmemiz. Evi temizledikten sonra supermarkete geri iade etmeden once verandaya dizilmis siseleri gorunce gozlerime inanamamam, "Dun aksam kac kisi geldi bizim eve ya?" sorgulari :) Burada insanlarin en kolay paylastiklari sey ickileri. Belki sana adini soylemekten cekinebilir ama, istersen sana icki ismarlamaktan cekinmez kimse. Yanlis anlamamak gerek yalniz. Buradaki kasit, insanlarin iletisim biciminin bu yoldan geciyor olmasi sadece.. Ilk baslarda cok yadirgadigimi kabul etmeliyim. Hayatinda alkolun yeri bu kadar buyuk olan bir kulturden gelmedigim asikar, diger bir yandan iletisim kurmak icin alkole ihtiyac duymayan bir kultur bizimkisi. Ama kendi dunyalarinda, samimiyet icin atilan ilk adim belki de ickiyi paylasmak Almanlar icin. Ve bana ilk baslarda cok garip gelen bu goruntu, simdi yasadigim butun guzel gunlerin hatirasini getiriyor aklima. Ogrenciligin, uluslararasi ortamda artik din, dil ya da irklarin kimsenin umurunda olmayisinin, tembelligin, eglencenin, paylasimin sembolu bu icki siseleri. Daha bir ay gecti ama, Oestrich-Winkel'deki hayatimi ozledim mi ne?
Cullens are not the only family..
with a SECRET.
New Moon trailer. Ben demistim o Jacob buyuk adam olacak diye. Doya doya izleyin anacim.
1 Haziran 2009 Pazartesi
Buyulu Hayatlar - Eskiler, Ah Eskiler..
Bana, bana, hep bana
Ayriliklar hep bana
Gidenlerin ardindan
Baka kalmak hep bana
http://www.youtube.com/watch?v=Rx7xBfANUQc
Ne guzel diziydin sen, Cemberimde Gul Oya.
Ayriliklar hep bana
Gidenlerin ardindan
Baka kalmak hep bana
http://www.youtube.com/watch?v=Rx7xBfANUQc
Ne guzel diziydin sen, Cemberimde Gul Oya.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)