31 Ekim 2009 Cumartesi
Asya Mutfagi Efenim..
Barbeku tavuk. Yaninda lapalarin lapasi bir pilav ve tanimlanamayan bir corba. Icindeki siyah yaratik ne onu hic bilemiyorum.. Ama tadi guzel. Bu benim yemegimdi zaten :)
Saba fish diye geciyor bu. Asya mutfaginda cok populer. Baligin tadi guzel ama altindaki sos o kadar boktan ki, baligi da yedirtmiyor.. Soldaki kucuk kirmizi sey Kore mutfagindan "Kimchi". Walla Korece Kimchi sogan mi demek bilemiyorum da, boyle salcayla haslanmis sogan gibi bir tadi var.
Domuz Gribi Şeysi

Turkiye'de vakalar arttikca, insanlara ciddi zararlar geldikce haliyle ben de tirsmaya basladim. En son 2 yegenimin de okudugu okulda ayni anda 5 vaka ortaya cikinca paniklerden panik begendim.. Bir de asi zararliymis, bilmemneymis, asi olan insanlar sakat kaliyormus vs. haberler ortaya cikinca iyice beter oldu durumlar. Malum Norvec'te yasamiyoruz ki, devletten aldigin asi seni sakat biraksa hakkini arayasin, burasi Turkiye, kim ne yapsa yaninda kalir, sokakta gebersen gitsen kimse bulasmaz. Ama sonra Almanya'daki okulumdan bir email geldi. Butun okul, bastan asagi herkes, 6 Kasim'a kadar asi olmak zorunda birakilmis. Asinin bedelini okul karsiliyor, ogrencilerin cebinden para cikmiyor. Ve 6 Kasim'a kadar herkes bu asiyi olacak. Durum ciddiyetini bu kadar koruyor yani! Diger bir yandan, Almanya'nin en kodaman is adamlarinin, zenginlerinin cocuklarinin kilina zarar vermeyi hayatta kimse goze alamayacagi icin, okulum da masallah velilerden ogrencilerden acayip tirsak bir kurum oldugu icin, bence iciniz rahat rahat asi yaptirabilirsiniz anacim. Ama durum ciddi, bence mutlaka yaptirin!
29 Ekim 2009 Perşembe
Sozluk bana tursu bul lan Allahsiz!

Sozlukte efendi efendi yaziyorum.. Sonra karsima "kahvaltida tursu yemek" basligi cikiyor.. Reva mi bu bana ya? Tursu'nun t'si hakkinda bir fikri olmayan Singapur'a hapsolmus bu tursu asigina reva mi? Uhueeee..
28 Ekim 2009 Çarşamba
Bunu ben istedim!!
Hayatta expat olmaktan daha muthis bir sey olamaz nidalariyla cikilan bir mba yolculugu.. 2009'a girerken, saatler 00:00'i gosterdiginde akilda kalan "yani ben simdi butun yili aynen boyle mi geciricem?" sorusu.. 5 ay once Alman Alman dolasmam, 5 ay sonra Singapur'a ozgu Singlish'e asina olup her cumlenin sonuna "-lah" eklemem.. Simdi yine Almanya'ya gidecek olmam, hatta sonra Istanbul yapip, belki tekrar Singapur'a donecek olmam.. Is ararken ayni anda hem Almanya'dan, hem Isvicre'den, hem Singapur'dan, hem de Turkiye'den haber beklemem.. Gelecegimin belli olmamasi.. Gittigim her yere hemen adapte olma gerekliligi.. Gerektiginde de pat diye baska bir yere yerlesilebilecegi bilinci.. Kok salamamak.. Duzenleri hep kisa donem kurmak.. Yuzbinlerce insanla tanisilip, hemen kanka olunmasi.. Gercek dostlarin sesinin sadece telefondan duyulmasi.. Memleketi ozlemek.. Memlekete adim attigindan itibaren maksimum 10 gun dayanabilmek.. Gitmek.. Donmeyi istemek.. Donmek.. Ama er gec yine gidecegini bilmek.. Butun bunlari ben istedim evet!!
27 Ekim 2009 Salı
Iyi senaryo boktan dizi izlettirir mi?

Allah cezasini versin bu Ezel'in senaryo yazari ekibinin. Ya da vermesin tabi, islerini yapiyorlar sonucta. Ilk bolumden beri, Oscar Wilde'dan, Shakespeare'den, bilmemkimden alinti super quote'lari dizinin en can alici noktalarina monte ediyorlar pislikler.. Resmen sirf bu yuzden oturdum bu boktan diziyi izlemeye basladim yau! Bana reva mi icinde bir adet Yusuf Miroglu barindiran diziyi izlemek, hem de Singapirden! Benim sahsi gorusum, dizideki butun olaylari, cast'i falan atsinlar abi, sadece Tuncel Kurtiz kalsin, o soylesin biz dinleyelim, o soylesin biz dusunelim, o soylesin biz aglayalim.. O nasil bir adamdir yau! Nasil etkileyici bir tavir, bir ses tonudur.. "Seni sinayacaklar yegen.." diye basladi mi benim de tuyler aynen diken diken oluyor, manyak gibi hipnotize oluyorum. Hani adam verse gazi, Viyana kapilarina dayanicaz, az kaldi! (Freud'um bekle, geliyoruz yanina :P) Beni bu gaz raddesine bir tek 99'da Ali Sami Yen'de James Hetfield getirebilmisti. Tebrik ediyorum sayin Kurtiz! Neyse cok acayip, kaderde ayni anda hem Battlestar Galactica hem Ezel izlemek de varmis. Boyle devam ederlerse 6 sezon da yapsalar araliksiz izlerim anacim.
26 Ekim 2009 Pazartesi
Gaf Kralicesi!!
Saka gibi, ama ben buyum, boyle aptal saptal laflar edebiliyorum arada. Demin Kampus'te son gecesi serefine baya ictigimiz Israilli arkadasimla elimizdeki bos vodka siselerini atmak uzere cop kutusuna yuruyoruz.. Ve Almanya'dan egitimli pavlov'un kopegi olmus ben hemen atliyorum, "But there's no sign that we're allowed to throw out glass here.." (Ama burada cope cam atabilecegimize dair bir isaret yok).. Ve arkadasim, hemen, salla gitsin moduna giriyor.. Benden gelen cevap.. "Haha.. They'll kill you in Germany for that!!" (Ahaha, bunun icin oldururler olm seni Almanya'da). Yani politically correct olmayi gectim, bilgidin okuzum iste. Bir yahudiye edilecek son lafi sap diye ettim ulen.. Sansliyim cocuk suratima carpmadi, ya da belki de "it's vodka talking.." demistir bilemiyorum.
21 Ekim 2009 Çarşamba
Dogudan gelen yagiz delikanli

18 Ekim 2009 Pazar
Budur
17 Ekim 2009 Cumartesi
Tied Up

16 Ekim 2009 Cuma
Cutlet?
Ya saka gibi bu Asyalilarin hafizalari. Ya da servis yetenekleri mi desem bilemedim. Kesinlikle Avrupa'dakinden cok daha gelismis bir "hospitality" durumu var Asya'da, Turkiye'ye gore nerede duruyorlar bilemedim hala ama.. Bizdeki misafirperverlik, servis basarisi bence dunyada cok az ulkede mevcut. Asya dediysem de Malezya mesela fecaat, fast food counter'lari bile isinizi en erken 10 dakikada hallediyor. Ama Singapur cok acayip be Atam! Geneli gectim, hani zaten butun ulke bir "shopping & eating" merkezinde dondugu icin, evinde kimse yemek yapmadigi ve herkes 3 ogun disarida yedigi, ve hatta butun metrolar alisveris merkezi kivaminda oldugu icin zaten adamlar serviste asmislar, ona diyecek yok.. Ama bizim okulda bile, her yurdun ayri kantini var ve bizimkine en yakin kantin Hall 11. Abi burdaki tipler bi geleni bir daha unutmuyor, inanilmaz!! Mesela benim kahvalti menum sabit, tost ekmegini sekersiz balsiz seviyorum (Aman Asyali'larin her boka seker surme meraki tabi ki sade tost ekmegi konseptini yok etmis durumda), yumurtami "a little more than half-boiled" seviyorum (ki biz buna turkcede "Kayisi kivami" diyoruz, ama buradaki abilerin half-boiled'dan kasti non-boiled oldugu icin ozellikle aciklama yapmak gerekiyor) ve cayimi da sutlu seviyorum. Simdi normalde her detay icin aciklama yapmam gerekirken, bu ablalar abilerle oyle olmuyor. Kendileri beni sirada gordukleri an "as usual?" (her zamankinden mi?) diye sorup ise koyuluyorlar.. Ogle yemegimi genelde ya Western Food ya da Noodle Delight counter'indan aliyorum.. WF'daki hatun beni gordu mu hemen "Cutlet?" diye soruyor.. (ki kendisi Golden Fried Chicken Cutlet olup benim favorimdir) ND'daki kadin aci biberleri ne kadar sevdigimi bildigi icin counter'a yaklastigim anda biberleri doldurmaya basliyor tabaga.. Boyle de garip insanlar.. Hani tek musterileri benim desem, kabul edicem bu muthis muameleyi ama, bildigin 14000 kisilik bir universiteden bahsediyoruz.. Hadi beni suratimdan ayristirdilar, cinli gibi gorunmuyorum desem, degisim ogrencileri de nereden baksan 600-700 civari vardir. Yuh diyorum!! Ve kendilerine 10 uzerinden 10 puan veriyorum..
12 Ekim 2009 Pazartesi
Head over Heels

Abicim olay oldu yani, kucucuk kiza nasil topuklu ayakkabi giydirilirmis de, mismis.. Yahu abartmayin bu kadar bea, bir giyip bir daha hatirlamayacak muhtemelen.. Bana da garip geliyor goruntusu kabul, ama mizmizlandiysa, annesinin basinin etini yediyse kabul edivermistir hatun da.. Ya cok seker cok cici bisey bu Suri de, sanirim pek bir simarik yetistirmekteler kendisini.. Tabi bize ne.. (Hatta "Whatevs!!".. Cok sevdim ben bu simarik kelimeyiiii)
11 Ekim 2009 Pazar
Siloso Beach, Sentosa Island
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)