Yazmadan duramayacağım bunu sanırım! Geçen sene tam bugün, Kuala Lumpur'da Ben'le tanıştım. Kendisi süper cici bir Amerikalıdır. Hatta bir Texan'dır. Ki benim görüşüme göre gerizekalı Bush dışındaki bütün Teksas'lılar candır. Yenilesidir, süper komik ve içtendir, biotronik New York'lular gibi ortada bırakmazlar sizi, kötü gün dostudurlar. Yalnız, içemezler adam gibi. Almanya'da misafirimiz olarak gelen University of Texas El Paso abileri, bizim her gün öğlen piknikte içtiğimiz şaraplardan iki şişe içince maymuna dönmüşlerdi. Bunlara varsa yoksa bira kardeşim. Patates jenerasyonu bunlar! (öhm.. tam da şu an "bi boktan anlamayan Amerikalı'lar" vaazına başlamaya müsait bir Eurotrash kıvamındayım, o nedenle kısa kesip konuya dönüyorum.) Bu sabah işe gelirken durduk yere Ben aklıma geldi, sonra Kuala Lumpur, neden benim Sin City'm olduğu, sonra tekrar Ben.. Sonra "aaa geçen sene bu aralar tanışmıştık" dedim kendi kendime. "Oha, yoksa bugün olabilir mi o gün?" Tam bir sene sonra o gün beynim bana Ben'i hatırlatabilir miydi? Sonra unuttum, ayrıca bugün yine başka bir southern gentleman'la tanıştım, bu Carolina'dan ama olsun, bu da süper şeker bir abi. Sonra tam bloga yazı yazarken şeytan dürttü, geçen sene Kuala Lumpur'a geldiğimde yazdığım post'un tarihine baktım.. ve Bingo! 14 Ağustos 2009. Şaka gibi. Kendisiyle tanışmamızın üzerinden tam bir yıl geçmiş, ve tam o gün bilinçaltım bana ismini & anılarımızı kustu. Way to go bilinçaltım diyorum, bu performansını ileride milyarder falan olmam için kullanmanı umuyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Bu ne yav. Seninkisi bilinçaltı değil intel pentiyum prosesörmüş adeta. Ya da sen o ikisine fena halde yanıksın.
ahahah yok yea.. daha neler yapıyo bu bilinçaltı bilsen, aynı anda 100 adama yanık olmam falan gerekir :D
Yorum Gönder