20 Ocak 2010 Çarşamba

Psychic oldugumu soylemistim di mi?



Ya acayip spoiler olacak ama... Ben 2006 yilinda sozluge su abiyle ilgili soyle bir sey yazmisim:
"Yeni neslin Nejat Isler'i olmamasini umdugumuz yetenekli kisi."
ve herif Kapalicarsi dizisinden atilan Nejat Isler'in hedefledigi kitleyi sabit tutmak amaciyla diziye alindi. Oeh! Ama bence yine de Nejat Isler olmayacak. Fingers crossed!!

Golden Globe'dan akillarda kalan tek kare

Hayir abi Mariah Carey'nin koca memeleri degil bahsettigim sey. Hatta Golden Globe odul torenini izlemek istememe israrla karsi cikan babamin, kanali actigimda Mariah Carey'e kilitlenip "evet evet bu kanalda kalalim" demesi de degil.
Bildigin Dexter'im yevrum Michael C. Hall'un hasta goruntusudur agzimiza sican. Kanser oldugu bir kac gun once basina sizmisti zaten, ama bu goruntuyu kimse beklemiyordu. Odul almaya ciktiginda tuyleri diken diken olmayan, gozune yas dolmayan bir dexter fan'i dusunemiyorum. Allahtan durumu iyiye dogru seyrediyormus. O portlek gozlu Debra'yi da gorduk, ayrica kiskandik evet. Bir de bu kadar uzun zaman kocasinin kanser oldugunu anlayamamasina sasirdik. Zira benim ablam son bilmemkac sezondur "Bu adam neden turuncu? Bu kesin hasta!" demekteydi. Gerzek karisindan cok ilgilenmekteyiz kendisiyle. Gel Michael'cigim, Turkiye'ye yerles. Birak o koca ceneli siska karini. Ay, ne icime oturmus evlenmeleri be! Kustum rahatladim, Oh mis.

11 Ocak 2010 Pazartesi

Melek misin? diye sorarlar adama..

Abi madem blogum var hayattaki en birinc yuce sahsiyetten bahsetmicem de napicam di mi? Zaten her Real Madrid maci izleyisinde babama Casillas askimin derinligini anlatarak adami mactan da, hayattan da bezdiriyorum.. O zaman herkeşler bilsin! Yau bu adam benim "futbolcular gerizekali olur" teorimi bile yikip beni sebelege cevirmis bir sahsiyet. Gecen sene kisa bir sure icin bile olsa ayni sehirde ayni havayi soluduguma sukrettigim muthis kisi. Bir nevi melaike ulen!
Siviyorum!!

Full Moon Calendar Of Pharaoh

Evet efenim. Nev-i sahsina munhasir br kisi olarak, her dolunayda gokyuzune bakip, "Hmm.. Simdi dunyanin hangi kismindayim? Ne halt yemekteyim? Bir sonraki ay nerede olacagm? 3 ay sonra nerede olacagim acep? Gecen ay neredeydim? Insan oglu kus misali, cat burda, cat kapi arkasinda.." temali bir kisisel sorgu olayina girmekteyim. Hatirladigim kadariyla Oestrich-Winkel(x7) - Wiesbaden(x2) - Istanbul - Singapur - Tioman - Singapur - Kuala Lumpur - Singapur - Tioman - Wiesbaden - Istanbul(x ...)seklinde devam etmekte.. Kabul etmeliyim en son Istanbul'da dolunaya baktigimda, son baktigimda Wiesbaden'de ondan once de Tioman'da oldugumu, ve artik simarikligi birakip aksiyona gecmem gerektigini dusundum. Hayatim bazen cidden cok hizli ilerliyor, kilometreleri cok cabuk asip, farkli yasam tarzlarina cok cabuk adapte olabiliyorm. Surekli boyut degistiriyorum sanki ama dolunay surekli benim constant'im oluyor. Beni sane tutuyor. Garip.

5 Ocak 2010 Salı

New Year Wishes

Bu sene yeni yila girerken, beraber girdigim insanlardan bir kacinin inandigi bir batil inanci yerine getirdik.. Olay soyle, 12'ye girildikten bir sure sonra, evin kapisindan disari cikiyorsun, sonra hic birsey olmamis gibi kapiyi caliyorsun.. Sanki bir zaman makinasindan cikmissin ve 2010'un sonundasin artik, ve eve 2010'da basina gelmesini istedigin seyler olmus gibi bunlari anlatarak girmen ve takribi 5 dk konusman lazim, bu sirada herkes seni dinliyor..
Iste insanlarin dilekleri gerceklesmis bu bir yilda ya oyuna gore, kapidan girenlerden kiminin bol bol ask olmus hayatinda, kimi evlenmis, kiminin cocugu olmus, kimi paraya para dememis.. Ben de kapidan iceri girdigimde dunyanin dort bir yanindan gelen is tekliflerinden dem vurup, "hangi birine karar vericiym offf bunaldim, hem diyorum bana bu kadar yuksek maas vermeyin, bu kadar iyi standartlarda calisinca diger insanlara aciyorum puff" modunda rol kestim :P Belki gercek olur ne dersiniz? Batil inanclara durduk yere inanmiyor insanlar ;)

2 Ocak 2010 Cumartesi

CouchSurfing

Gecen sene, yilbasindan bir sure once.. Bir anda yogun ders programindan aptallasmis bunyemizi daha da beter edecek bir haber geliyor okuldan.. Bu haftaki butun dersler iptal!
Tabi hirs kumkumasi olmus Mba ogrencisinin bunyesinde bir haftalik dinlenme sok etkisi yaratmis, bir arkadasim solugu Milano'da, biri Munih'te, biri Moskova'da, ikisi de benim sayemde Istanbul'da almis bir haldeler.. Ben de Ryanair'in sayfalarinda geziniyorum, o an ucuz bir promosyon varsa kirip kafayi gidecegim. Karsima çat diye Barselona cikiyor.. Gider misin? Gitmez misin? 2,5 euro tek yon olan bileti bir saniye dusunmeden aliyorum (Daha dogrusu en sevdigim Fransiz canim ev arkadasim Aurelien aliyor).. Ve Porto istikametine gidecek olan son sinif arkadasimla Frankfurt Hahn'a dogru yol aliyoruz.. Simdi aslinda iyi hos, ben Barselona gezimle ilgili bir yazi yazmistim. Ama mesela bu geziyi toplam 50 euroyla yaptigimi soylememistim. Konaklamaya, yeme icmeye (neredeyse hic) ve turlara para vermedigimi, sadece ve sadece ucak ve zorunlu muze girislerine vs. para vererek, sefil ama mutlu bir tatil gecirdigimi belirtmemistim. Simdi geriye bakinca goruyorum ki, sanirim ogrencilik ruhu tam da bu olsa gerek. Couchsurfing projesi diye bir olay var, ki detayli bilgiyi www.couchsurfing.org dan alabilirsiniz.. Uye olup, adresinizi, kim oldugunuzu dogrulattiginizda ve mumkunse bir kac kisiye sehrinize geldiklerinde ev sahipligi ya da rehberlik yaptiginizda (hemen profilinize olumlu ya da olumsuz yorum yaziyorlar) siz de bir sehre gittiginizde konaklamaya para vermeden, sizi evinde agirlayacak birilerini bulup hem yeni insanlarla tanisiyor, hem de tatilinizi ucuza getirebiliyorsunuz. Bu, kesinlikle bir sevgili bulma sitesi degil. Karsilikli hosgoruye dayali bir sistem var, ve eger olumsuz bir hal veya tavrinizi gorurlerse hemen gozunuzun yasina bakilmadan yorumunu birakiyor elin adamlari. Evlerinde kaldiginiz insanlara para vermeseniz de, mesela kendi kulturunuzle ilgili onlara bilgi verebilir, yemek yapabilir, ya da ufak bir hatira hediyesi verebilirsiniz. Sizin evinizde kalmak icin sizinle irtibata gecen biri olursa da, illa ev sahipligi yapmak zorunlulugu yok. Musait olmadiginizi, ama haftasonu/aksam sehri gezdirebileceginizi ya da bir kahve icip kendi kulturunuz hakkinda onunla konusabileceginizi belirtebiliyorsunuz. Iste ben bu CS sayesinde Istanbul'da cok insan agirladim, ve sitenin geneli de gezginlerden olustugu icin, hep ayni ozgur ruha ve acik fikirlere sahip, toleransi bol, eglencesi saglam, disa donuk, cesur, hayata canla basla sarilmis bir suru insanla tanistim. Barselona'ya gittigim ilk aksam da, bu sehre yeni gelenlerin bir araya gelecegi bir CS event'i vardi.. Atladim oraya gittim. Event'i Polonyali bir hatun organize ediyordu, toplamda herhalde 20 kisi falan olduk. Herkes dunyanin farkli bir yerinden, ya 2 ya 3 saat once sehre gelmis.. Toplandik ve bir Tapas Bar'a gittik, muhabbet eglence ordan dansa derken, ben hemen kendi kafama uyan bir gezi grubu kurdum. Bir Avustralyali hatunla kanka olduk, yanimiza da bir Singapur'lu ve bir Macar'i da alip birlikte gezdik. Tabi ben ekseriyetle bedava giris'i olan muzeleri tercih ettim :) Barselona'daki CS grubu, her pazar travellers bar'dan kalkan bedava bir sehir turu organize etmis.. Ona da bedava diye kosarak katildik.. Ama asil olay yaninda kaldigim CS uyesiydi.. Avustralya'li kiz Barselona'ya gelmeden evvel Paris'teymis.. 6 aydir falan geziyordu hatun.. Orada yaninda kaldigi adamla kavga etmisler, adam bunu gecenin bir vakti evinden atmis, bunun arkadasi Amerika'li bir kiza da yine Fransiz hiyarin teki sarkintilik mi etmis ne, ben zaten evinde kalacagim kisiye giderken boyle bir panik haldeyim.. Hayir adami az cok taniyorum, bir dergide muzik editoru, super cici bir binada yasiyor, evinin resimlerini gormusum ama tirsmaktayim.. Metro'dan aldi beni eve gittik, odami gosterdi, benim icim bir rahatladi once.. Meger bu cocukta her hafta birileri kaliyormus zaten CS'ten, adam neredeyse profesyonelce yapiyor bu isi. Hemen bana evinin krokisinin oldugu bir kagit verdi, evine giden metro ve otobus hatlari ve acik adres yazilmis.. Yedek anahtarlar ve bir cep telefonu! "Icinde Ispanyol hatti var, 5 euro da para var, bosuna kendi telini kullanma, birseye ihtiyacin olursa benim tel kayitli" dedi ve yemek yapmaya basladi.. Hayvan gibi yemek yapiyo adam, ben apistim kaldim zaten! Allahin nasil bir sevgili kuluymusum diye sukrede ede kaldim walla canim Jordi'cigimde kac gun.. Sagolsun bol bol yemek yapti, gezdirdi, Katalan kulturuyle ilgili cok detay ve ilginc bilgiler verdi.. Sadece o da degil, bir antropolog olan Javier ile Roma harabelerini gezdik, Sergio da Gracia (oranin Cihangir'i diyeyim) daki barlari bol bol gezdirdi.. Yine Avusralyali hatunla artik paramiz bitmek uzere, surekli kurabiyeyle geciniyoruz, bir pazar gunu sahilde yuruyoruz oyle.. Ama Aralik ayi olmasina ragmen hava super (ne degisik! tabi ben oraya kicimizi donduran Frankfurt'tan gittigim icin bana degisik gelmisti) ve Karayip Muzikleri Festivali var.. Acliktan kurumus halde ama gunesin ve muzigin tadini cikara cikara keyifle oturduk orda.. Hatta halimize gulerken, " bir gun su ani hatirlayip cok ozleyecegiz"dedik.. En son ucaga gitmeden once Jordi bana yolluk sandvic ve meyve suyu hazirlamis, gulmekten oldum! Nasil seker insanlardir bunlar :) Bir de su var, Avustralya'li kizin ev sahibi olan Bernardo da bizi Barselona'nin cingene mahallelerine falan goturdu.. İnanilmaz gizli sakli yerlerde kalmis Tapas Bar'lara falan gittik. Yani Barselona'ya giden klasik turist profilinden ayriliyorsun CS'le gidersen.. Sadece La Sagrada Familia, Park Guell, Mont Huic ve muzeler degil, insani, muzigi, sokak kulturunu de ogrenip donuyorsun. Ustune ustluk, butun bunlari 50 euro'ya yapiyorsun! Daha fazlasini isteyemezdim herhalde!! Bir de orada tanistigim Singapur'lu kizla kanka oldum malum, sonradan bu yaz Singapur'a gidince direk gel benim evimde kal dedi hatun sagolsun.. Gerek yoktu da sehre indigimde tanidigim kimse olmamasina ragmen, Singapur'daki guclu CS grubu sayesinde hemen yuz bin tane arkadas edindim ;) Neymis? Viva Couchsurfing!!