29 Aralık 2008 Pazartesi

Ev temizligi ruhu arindirmaya birebir!

Tamam dedim. Bir haftalik depresif mod, - ki o da su devrelerden olusuyor: depresiflestigini anlayamamak, kabullenememek, depresifim allah kahretsin modu, depresifim begenmegen dinlemesin ben boyle rahatim modu, depresifim allam omur boyu boyle mi kalicam modu ve depresifim biktim bu halden kendime gelmeliyim modu - bu sabah itibariyle bitti. Sabah bana gore erken bir vakitte (12:00) uyandim, hava mukemmele yakindi. Masmavi gokyuzu, gunes parildiyor, agaclar cimenler isil isil. Evet Istanbul'da kar yagarken Almanya'da hava nasil boyle oluyor diye sormayin. Oluyor iste.

Bir gorev bilinci icerisinde uyandim. Bulasiklari yikadim, ortaligi topladim, copleri attim. Odevlerime baslamaya bir adim kaldigini hissediyordum. Derken bi baktim, bizim ciplak ayakli kontes annesini, hamile kiz arkadasini ve kuzenini almis gelmis, evi temizleyecekler. Bir anda ekip ruhuna burunduk, herkes bir odayi aldi, bana da mutfak dustu. Allahtan nasil bir onseziyle temizlemisim onceden, oyle zorlanmadan hallettim temizligi. Pamuk prenses ve ona yardim eden orman hayvanlari misali (yok estagfurullah insanlara hayvan demek istemedim :P) bir kac saatte bitirdik isimizi. Boyle bir anda nasil iyi hissettim kendimi anlatamam.

Finans odevi icin bana yardim etmek isteyen arkadasimi aradim, yarina randevu verdim. Dus alip, hazirlanip turk ailenin yanina gittim. Torunlariyla oynadim, sofrayi topladim, gonullerini aldim. Mukafat olarak benim icin paha bicilemez bir sey verdiler: ev tursusu!!! Burada satilan tursular bir kere kafadan tatli oluyor, turk marketlerinden aldiklarimiz da bildigin tuzlu. Ev tursunu iyi yapanlar cidden mucize yaratiyor benim gozumde ve bu teyze de onlardan biriymis bunu anladim. En son da donerken elime turk cayi tutusturdular. Benden mutlusu olamaz artik! (Yani hayatta cay ve tursudan daha cok ne sevebilirim bilmiyorum, taniyanlar bilir :P)

Sozlukte gordum, sonra da blogunda okudum. Sevan Nisanyan demis ki "insan ruhu dalgali deniz gibidir, fazla acilmamak gerekir". Ben bile kendimi anlayamadim su son bir hafta. Belki de cok yogun yasadiktan sonra, vucut ve ruh ayni anda stand by moda aliyor kendini. Uyku duzenine gecip kendini iyilestirmeye calisiyor. Neyse bunlari sonra irdeleyelim.

Simdilik...

Mutluyum, mutlusun, mutlu!

28 Aralık 2008 Pazar

Forgive me father for I have sinned..


Anlatacak yuz bin tane hikaye birikti. Yazacak cok sey var. Yazma istegi ise.. yok.
Deadline'i gecen hafta olan 2 adet odevim var, yapmam gerektigi halde baslamiyorum.
Tek basima basarmamin imkansiz oldugu 2 adet finans case study'si var. Bana yardim etmeye istekli bir arkadasim gunde 3 defa ariyor ders calismak icin.. acmiyorum.
Tatilini burada geciren arkadaslarim bulusmak icin cirpiniyor.. erteliyorum.
Yapmam gereken ama yapmadigim seyler icimi burksa da, yapmiyorum israrla.
Bulasiklar birikti. Bogazim agriyor. Keyifsizim.

7 Aralık 2008 Pazar

Bayram Isteklerim


Ama ben cok ozledim...
Simdi bayramda bol bol vakti olacak kisilerden isteklerim:
1- Bogazda amacsizca yuruyun.
2- Arnavutkoy Kahvesi'nde uzunca bir kahvalti yapin.
3- Cabaret Cine'de canli muzik dinleyip kafalari dagitin!
4- Bodrum Manti'da sabaha kadar muhabbet edin..
Iyi bayramlar!!!

5 Aralık 2008 Cuma

Harder, Better, Faster, Stronger



Buraya geldigimden beri butun arkadaslarim "ooo siz de masallah eglenmekten baska bir isle ugrasmiyorsunuz! her hafta parti, eglence, gezmek olur muymus? ne bicim okul be!" modundalar.. Haksiz da degiller, hayatina "leo" kavrami girmis her er kisi gibi ben de zamaninda eglenceden nasibini fazlasiyla almis biri olarak soyleyebilirim ki buradaki eglencenin dozu turkiye'dekinden cok daha yuksek..
Nedendir acep?
Turkiye'deki egitim sistemini buradakiyle karsilastirmiyorum bile. Bu sadece master'a ozel bir sey degil, ama genel olarak egitim sisteminin ozu ogretmen yerine ogrencinin efor sarfetmesi. Nasil mesela? Turkiye'de derse girersin, hoca anlatir, dinlersin, edebinle sinavini olur cikarsin. Burada olmuyor oyle kardesim! Derse gireceksin, hocanin anlattiklarini sappadanak anlayacaksin, - derse katilim= ders sirasinda sinifta olmak degil burada, derse sen ne kattin? sorularinla ya da yorumlarinla insanlara ne ogrettin demek -, ertesi gunun konusunu calisip derste sen sunacaksin, grup calismasi yapip bu calismayi bir sunumla taclandiracaksin, sonra da sinavini olacaksin efendim. Gerekirse ayni ders icin 10 kez yapacaksin bunu ve o sirada hazirlaman gereken 15 sayfalik bir odev, baska bir sunum ve sinavin olmasi kimsenin umurunda degil.
E haliyle uykusuzluga da alisacaksin. Gunde uc saatlik uykuyla tam performans gostermeyi ogreneceksin. Bu tempoda sadece derse katilmak degil, derste sana anlatilan her bilgiyi ozumsemeyi ve tekrar yaratici yollarla bunu profesorlere geri sunmayi becereceksin.
Strese dayanikli olacaksin. Senden sunum istenen konuyu hayatinda ilk defa o anda duymus olabilirsin, onemsiz bir detay bu sadece. Ornegin grup calismasi yapacagin insanlar finansal danismanliktan gelmis kisilerdir mesela ve seninle finans terminolojisinde konusurlar, tek kelime anlamazsin ama bu sadece senin birazcik daha cok calisman gerek demektir (mesela onlar uyurken ya da yemek yerken sen daha cok okuyabilirsin, uyku senin ne haddine!) cunku senden grup calismasina katki bekleyeceklerdir ve veremezsen bir anda dislanan kisi olabilirsin. Ustune ustluk, profesor bir cinlik yapip sinifi 2 gruba bolmus ve sadece bir grubun gececegini bildirmis olabilir. Stres iki katina cikmistir. BBG evi gibi en ufak bir hatanda grup her sey icin seni suclayabilir. Ustune ustluk dersten de kalabilirsin. Takilmaman lazim ama boyle seylere, nasilsa 3 saatlik uykunda her seyi unutabilirsin. (Ruyanda ertesi gun yapacagin sunumu - ya da sunumu yaparken sicabilecegin her olasiligi gormediysen eger).
Butun bu yukun yani sira, mba ogrencilerini gozlerinden sakinan degerli okulun senin icin ozellikle planladigi ders disi aktivitelere de istekle katilmayi bileceksin. Ornegin, gunluk 3 saatlik uykunu almis, sabah 9daki dersin sunum tekrari icin 8de grubunla bulusmus, her seyi gozden gecirmis, sunumunu derste yapmis, sinavini olmus, ogle yemegine hazirlanmissindir.. Hoca birden surpriz olarak bir sunum daha isteyecegini, ama bunu ogleden sonraki derse hazirlamaniz gerektigini soyler. Yemek bir hayal olmustur artik. Sinifta bulunan kahve cekirdeklerini cigneme usuluyle karin doyurulduktan sonra ise koyulursun. Butun bir ogleden sonrani hesaplamalar ve arastirmalarla gecirdikten sonra derste tekrar sunumunu yaparsin. Artik eve gidip bir nebze uyku almak istedigini cumle aleme bagiran kipkirmizi gozlerinle kapiya dogru ilerlerken okulun etkinlik koordinatoru gelir ve der ki "ah canum evlatlarum, sizin icin Deutsche Bank'in almanya koordinatorunu getirdik, cici cici bir saat konusun kaynasin bakalim.." O an degil deutsche bank, feristahı getirseler umurunda olmayacak bizler, takim elbiseleri cekip bir de adama cicilik yapmak zorunda kaliriz. "Ah ne superiz, cok sekeriz her isi ayni anda goturebiliyoruz" mesaji veririz, okul da "ah iste bakin harika ogrencilerimiz var, cok bir elitiz, seciciyiz" modu yapar. Sonuc olarak kasik kadar kalmis bembeyaz suratlarla evin yolunu tutariz.
Sonra birden okuldan mail gelir: Onumuzdeki 4 gun boyunca ders yok! İste bu bizim bittigimiz andir. Zamansizliga o kadar alismis bireyler olarak ne yapabiliriz ki? Uyumanin, manasizca yemenin, tv seyretmenin bokunu cikarsak bile topu topu yarim gun falan ediyor. E haliyle biz de kendimizi eglenceye partiye veriyoruz. Ogrenci denen milleti hep mesgul tutacaksin mirim. Bunlarin basi bozuk! İki bos gun verince kendilerini kaybediyorlar..
Walla haklisiniz canim arkadaslarim, burada eglenceye daha cok vakit ayiriyorum, cunku vaktimi planlamayi, az zamanda cok is basarmayi ne yazik ki burada ogrendim!

4 Aralık 2008 Perşembe

Corporate Finance Sonunda Bitti!!!


WACC. CAPM. NPV. IRR.
Leverage. Debt/Equity.
Profit/Earnings. EBIT. EBITDA.
Amortization. Depreciation.
Capital Structure. Cash Flow Analysis.
DCF. Multiples. Tax Shields.
Modigliani/Miller. Volatility.
S&P 500. Index. Portfolios.
Bitti hulean!!!! :)

3 Aralık 2008 Çarşamba

2002. 2008. Germany. Blacked Out. Again.


20 Themes Party'den bahsetmiyorum farkindaysaniz. Neler oldu neler bitti ses seda yok. Cunku tam olarak bilmiyorum. Gecen hafta malum corporate finance dersinden stres yumagi olup kendimi kutuphaneye kapadigim icin, zaten faydalar faydasiz, imkanlar imkansiz modunda olan bana bir de parti baslamadan once evde bulunan ahali "hadi bir oyun oynayalim" cumlesiyle gelince, olay tamamen koptu sayilir. Bildik gerzek icki oyunlari iste.. Bazi kelimeler tabu, kullanirsan shot yapmak zorundasin. Bunlar sek raki shot yapiyorlar, ben jagermaister die daha hafif birsey iciyorum, akilliyim ya! gerzek! sonra onu da rakiyla karistirdim aptal gibi. derken fransiz kolonisi evimizi basmis, salonda partiye baslamislar, bize biraz gec dank etti shotcilar olarak oturma odasina kapanmis oyunumuza devam ediyorduk.. Derken fransiz ahalisi ile baya muhabbet, resim dans falan derken ilk saati gecti partinin..
sonra uyandim. geceye dair aklimda kalanlar:
1) kizlardan birinin "where are my shoes!" diye odama daldigi an.
2) sinif arkadaslarimdan birinin kusmam icin kova getirdigi an. (coktan batirmistim gecmis olsun.)
3) arkadaslarimdan birinin yatagima ziplayarak ucmasi ve "yastigin neden islak?" diyerek gerisin geriye kacmasi. (bakiniz: 2. madde)
Uyaninca apar topar giyindim, corporate finance dersi var malum. Ama yer cekimi carpi 10 vaziyette, kafami kaldiramiyorum.. Yok ben ayilayim diye agladim on saat ama yuzyilin tembeli Marc "yok sirf gorunmek olsun ya gidelim derse, nasilsa bi bok olmaz" diye ikna etti. Zar zor okula gittik. Derse gec kaldigimiz icin kumbaraya 1'er euro bayildik.. Derken hoca cat diye "eueu alin size quiz!!" demez mi? Donup Marc'a bir t-rex bakisi attim, pislik guluyo hin hin.. Neyse saka gibi 8'de 7 dogrum var, birileri kolluyor olsa gerek beni ;)
Daha uyumaya vakit bulamadan Frankfurt'un kuzeyinde Hessenpark diye bir acik hava muzesine gittik. Ortacag'da insa edilmis alman evlerini yikip tekrar bu parka kurmuslar. Hava inanilmaz soguktu, bi yerlerimiz dona dona dolastik, domuzlar da buradan hatta! Lost'tan sonra hayatimda ilk defa burada kocaman yabani domuzlar gordum, o kucuklerin babasi va bi tane, aman deyim! Christmas market'lar acildigi icin ufak ufak sicak sarap bulabildik, soguga oyle dayandik. Eve geldigimde artik olmek uzereydim, beni goren butun fransizlar "iyi misin" modundalar.. Iyice sicmisim yani :P Neyse o zaman oturup dusundum, hayatimda ikinci kez black out edisim bu. Ama mekan ayni. Almanya. Ne alakasi varsa. 2002'de Bodensee'de yelken okulunda evine erken donecek olan italyan arkadasimizin serefine verilen partide gerzek gibi her buldugum seyi icip odama birilerinin yardimiyla ulasabilmistim. Bu da 2 oldu. Demek ki neymis, ickiyi karistirmayacaksin, dertliysen stresliysen alkol almayacaksin!
2002, 2008. Germany. Blacked Out. Again.

2 Aralık 2008 Salı

Heroes Sacmaligi!

Heroes'da artik neredeyse her bolum birilerinin olmesi, sonra yeniden canlanmasi artik esprisini kaybetmedi mi sizce de? Yeter hulean!!

Strike a pose!

Aferin bak. Kardesleri tikinirken bi tanesi edebiyle poz vermis. Benim kafada birini buluyorum her yerde hayvan olsun insan olsun. (Simdi ben kotu bisey soyledim di mi ya? :P)

EBSler Hayvanini Taniyalim

Efenim her ne sebeptendir bilmiyorum, European Business School ahalisine EBSler denmekte.. Simdi izninizle bu EBSler hayvanini yakindan incelemek istiyorum: Ilk olarak bu EBSler rahatina cok duskundur sayin seyirciler..

Lukse bayilir.. Boyle araba olsun yat neyim olsun ustunden inmez mumkun oldugunca..

Grup halinde hareket eder. Derileri koyu lacivert, kahverengi, gri ya da siyah olmaktadir. Uzaktan bakildiginda takim elbise giymis bir insana betzetseniz bile aldanmayin, yaklastiginizda agzindan cikan anlamsiz gurultuyu duydugunuzda siz de bana hak vereceksiniz. Panik yapmadan hemen en yakin alkol iceren maddeyi eline tutusturup olay mahalini terk edin.


EBSler hayvani uzun bir calisma gununun ardindan sezlonga uzanip gunun tadini cikarmaya bayilir. Muhtemelen mezun olduktan sonra omrunun kalan kisminda da para basip yan gelip yatacagi icin simdiden egzersizlere baslamistir. Ne demisler efenim "practice makes perfect".

Nedir Durumlar?


1)Deli caginda bir arkadas kendisi. Arkadaki manzaraya dikkat derim!


2)Bu bolgenin (Rheingau) ozel uretim sarabi. Yani kac universitenin kampus icinde kendi uzum baglari ve sarap uretim tesisi vardir allah askina? Simdi sen bu ogrencilerin alkoholizm problemini nasil onleyebilirsin sayin Dekan Jahns?



3)E haliyle dusunuyoruz bol bol. (Icmedigimiz zamanlarda diyelim.)




4)Her kose basi boyle biseyle karsilasiyoruz, artik pek bir esprisi kalmadi ama sik durdu burda bak!

Memleketten Manzaralar


Oestrich-Winkel, leydiys end centilmene!!!! Minaa..

Evler genelde cikolatadan yapilmis gibi duruyor. Haliyle sokagin kosesinden pirtlayacak cadiyi bekliyorum.. Ortaya cikmiyor..


Bir de yer gok uzum bagi malum burda. Havada kesif bir sarap kokusu her daim.. Artik ayirdina varamiyorum, sanirim ben de zombi oldum.

Ren nehrine diyecek bir sey yok. Geceleri daha guzel ama kesinlikle!